Viyana, Avrupa’nın en meşhur şehirlerinden bir tanesi, özellikle de bizim için anlamı daha da büyük. Şehrin içerisinde bu bizim bıraktığımız etkiyi cadde isimlerinde de görüyorsunuz. Daha çok klasik müzik sanatçılarıyla ünlü olan bu şehir iklimi ile özellikle de iç anadolu bölgesinin iklimine benzemektedir.
Şehrin planı avrupanın eski şehirler gibi bir plana sahiptir. Önemli mimari yapıların merkezde toplandığı ve diğer mekanların bu merkeze göre genişlediği bir pla sunmaktadır. Bu yüzden şehri gezmek oldukça kolay oluyor. Şehre ilk geldiğinizde metro duraklarında bulabiliceğiniz şehir haritaları ve metro hattının olduğu haritalar bulacaksınızdır. Bunladan bir tane edinmeniz özellikle de metro ve toplu taşımayı kullanırken size fayda sağlayacaktır. Görülmesi gereken önemli bazı yapılara gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Şehrin merkezi 1. Bölge olarak adlandırılır ve bu bölgenin yaya olarak gezilmesi tavsiye edilir. Özellikle de bu bölge oldukça iyi korunmuştur. 2. Dünya Savaşı’ndan kaynaklanan yıkım bu bölgede daha az tahribata neden olmuştur. Orada göreceğiniz bazı mimari yapıları eski filmlerde ve belgesellerde de görme imkanınız olacaktır ki bu da şehrin dokusuna olan saygının ne denli önemli olduğunu size hissettirecektir. Tarihi binaların altında bulunan çeşitli ve renk renk dükkanlar mevcuttur. Ancak bu dükkanlarda Viyana’nın tarihine ya da yerel ürünlerine ulaşmanız zor olmakta. Dükkanlar genellikle de modern eşyaların satıldığı dükkan olarak faaliyet göstermekteler. Oldukça fazla kitabevi ve hediyelik eşya dükkanları mevcut. Yerel kıyafetleri bulacağınız dükkanlarda da ürünlerin fiyatı sizi şaşkına uğratıyor. Belediye binası, Saray, Meclis Binası, Viyana Üniversitesi ve Kütüphanesi, Sanat Tarihi Müzesi, Leopold Müzesi, Albertina Müzesi ve aralarda yer yer gezebileceğiniz müzeler ve sanat galerileri mevcuttur. Aziz Stephan Katedrali de bu bölgede bulunmaktadır, metro Stephanplatz durağında inmeniz halinde 1. Bölgenin kalbinde bulucaksınız kendinizi. Bu mimari yapıları gezerken aralarda uğrayabileceğiniz şirin, küçük kafeler ve merkez de oldukça lezzetli Viyana'nın meşhur yemeği Şinitzel yemek için mekanlar bulunmaktadır.
3. Viyana’da şahane barok sitildeki Belvedere Sarayı’nı görecek, eski dönemdeki insanların bahçe sevgisi ve kültürüne yakından tanık oluyorsunuz. Sarayın arka tarafında uzanan büyük bahçede isterseniz yanınıza aldığınız yiyecekleri tüketme imkanı buluyorsunuz.
Yine 3. Bölge de KunstHaus Wien ya da Hundertwasser House bulunduğu evler görülmesi gereken yerlerden bir tanesi. Özellikle de konutların bulundukları bölgeyi nasıl güzelleştirdiği ve insanda içerisinde yaşama sevinci doğurduğu özelliklerini burada daha iyi görüyorsunuz. Tuna’nın kıyısındaki bu mekanda sergi gezme imkanıda yakalıyorsunuz.
Johann Strauß, Beethoven, Sigmund Freud, Mozart, Gustav Klimt; Avusturya'nın en tanınmış kişileri konumundalar. Bu kişileri Viyana'nın her tarafında görebilirsiniz. Karşınıza sadece yaptıkları işle değilde bazen çikolata da bazen bir çantada bazen de bir cadde tabelasında karşınıza çıkmaktadır. Böyle ünlü kişilerle aynı şehirde bulunmak oldukça heyecan verici.
19. Viyana’da dünyanın en uzun tek konut binalarından biri olan Karl Marx Hof bulunmaktadır. Geçmişte komünizm rüzgarını kesmek için Viyana’da bunun gibi toplu konutlar yapılmış, insanlar daha iyi bir yaşama sahip olsunlar diye. İçerisinde okul, kilise gibi birimlerin bulunduğu bu ‘’Hof’’ da bir adet sosyalizmi anlatan müzede bulunmaktadır. 4 adet metro durağı buraya çıkmaktadır. Bu bölgeden otobüs ile gidebileceğiniz ‘’Am Himmel’’ bölgesinde Viyana’yı tepeden izleyebilirsiniz. Burası türklerin Viyana Kapılarına dayandığı yer olarak adlandırılıyor ve bu tepeye giderken her yerde türk işgalinin savunmasını betimleyen resimler görmek imkanı bulunuyor.
Hoffer, Billa, Spar gibi marketler şehri gezme esnasında sizi çok rahatlatıcaktır. Merketlerde her zaman içecek ve taze, sıcak yiyecek bulma imkanınız bulunmaktadır. Fiyatlarda şehir için uygun durumdadır.
Marketlerde ve şehrin her tarafında Alman Biraları'na bulabilme imkanınız var. Ancak bu bira çeşitleri Avusturya markalarıyla kısıtlıdır. Özellikle de şehrin merkezinde bulunan ''Kleines Cafe'' de el yapımı buğday birası içebilirsiniz.
Mariahilfer Strasse; Viyana'nın en meşhur caddesi. İstanbul Bağdat Caddesi ve Ankara Tunalı Caddesi örnekleri bu caddenin tanımını en iyi karşılayan caddelerdir. Mariahilfer Strasse, bolca alışveriş mağazalarının ve yemek alternatiflerinin bulunduğu Viyana’nın en meşhur caddesi konumundadır.
Viyana, şehire girişte modern bir alan görüyorsunuz ancak şehrin merkezine yaklaştıkça aslında burada bir tarihin yaşadığını size her noktası ile gösteriyor. Şehrin sokaklarında gezerken tarihi hissetmemek aslında imkansız. Bu sokaklarda bir zamanlar veba salgınından insaların öldüğünü, zenginlerin şehri terkettiğini, 2. Dünya savaşında şehrin sokaklarında yaşanan karışıklığı hissedebiliyorsunuz ve şehir size bunu gösteriyor. Tabii ki de aralarda modern mimariden de örnekler görüyorsunuz ancak bu yapılar tarihi dokunun önüne geçmiyor, o dokuyla da bir bütünlük sağlıyor. Aralarda bolca yer alan şehir parkalarında insanların nasıl vakit geçirdiğini anlıyorsunuz. Özlelikle de hava sıcak olduğunda insanlar yeşili bol olan parklarda enerjilerini atıyorlar. Her yerde koşan, kitap okuyan, şarap içen, güneşlenen insanları görebiliyorsunuz. Viyana’nın tarihi rengi Sarıdır ve tarihi mimari yapılar bu renktedir.
Viyana, yaz ya da kış ya da bahar, her mevsimde ayrı bir güzellik bulunan şehir. Kış aylarında Christmas dolayısıyla bir çok bölgede açılan kermes dükkanları ile kış yiyecekleri, içecekleri ve hediyelik eşyalarıyla gidilmesi gereken dönemidir. Yeni yıl kutlamaları ile oldukça hareketli bir şehirdir. İnsanları soğuk ve ırkçı olmasına rağmen görülmesi gereken bir şehir olduğu aşikardır.
コメント